Düşünmek

Düşünmek, akıl yürütmek; en insani en temel bir özelliktir.

Fakat; bazılarının zaman zaman, bazılarının her zaman saplanıp kaldığı, düşünmeyi fazla referans aldığı hâlleri vardır.

Herşeyin fazlasının zarar olduğu gibi ” düşünmede “de kantarın topuzu kaçtığı zaman, kaygı içinde boğulur, kararsızlıkta bunalır, detaylarda yorulur, enerji tükenir ve hareket etmeye mecal kalmaz.

Detaylarda boğulanlar, aşırı düşünenler, bir konunun yada konuşmanın, değişik versiyonlarını kafalarında yazanlar, bir işe girişeceği zaman, o işin detayının detayını düşünen, planlayan, ince eleyip sık dokuyanlar, mikroskobik bir bakış açısıyla, detaylara inerek o düşüncenin içinde boğulup kalan kişiler “zihinsel gevezelik” içine düşmüş diyebiliriz.

Koşup, yürüyerek bedensel hareketler ile el, ayak, kol yoruluyor, bir enerji tüketimi söz konusu ise, ” düşünmede” esaslı bir eylemdir ve enerjiyi tüketir.

Herhangi bir işe girişecegimiz veya bir hedefe yürüyeceğimiz zaman, konuyu hakettiği kadar, düşünüp, planlamak, çok fazla detaylarda boğulmayıp, eyleme geçmek gereklidir. Aşırı düşünmek, enerjiyi tüketir. Düşüncelerin içerisinde; alternatif onlarca düşünceyi, sıralarken, zihin berraklığını kaybeder ve eylemi geciktirir yada engeller.

Mükemmelliyetçi, kontrolcü kişilerde; düşünmek, bazen obsesif hale gelir, en iyisini yapayım derken, hiç birşey yapamaz.

Zihin, berraklığını kaybettiği için bu tür boğulmalar, geçmişten gelen olumsuz düşüncelerle ve geleceğe yönelik kaygı cümleleri, zihinde tekrara geçer, kişiyi sabote eder.Travmatik etki, bu günü yaşamasına engel olur. Geçmişte yaşadığı benzer olaylarla, pişmanlık ve keşkelerle zihin bu günü karıştırır.

Düşünmek, bizi diğer canlılardan ayıran en temel özelliğimizdir. Felsefe argümanı olarak da çok kullandığımız “Düşünüyorsam öyleyse varım “sözünü de hatırlayarak ve düşünmenin önemini kabul ederek” ” aşırı ” düşünmenin; kişiyi et yığını haline getireceği, belkide yolunu kaybettirecek ve zamanı boşa harcayıp, zihinde olayları soyut yaşamasına sebep olucaktır.

Üzüntü, korku, kaygı, endişe ile hareket edilemeyen konuyla ilgili her şeyi bir kâğıda yazıp bakılırsa, aslın da çoğunun andaki durumla, gerçeklikle ilgisi olmadığı anlaşılır.

Fazla detaylardan arınıp, geregi kadar düşünüp, plan yapılmalı, zihin kaosundan çıkıp, somut dünya içerisinde eyleme geçilmelidir. Yani düşünce, eylemle somutlaştırılmalıdır.

Hep bir sonraki adım dikkate alınırsa, bir sonraki adım için düşünüp, karar verilirse, zihin eylemle birlikte yol alacağı için rahatlayacaktır.

Bir atasözü ile bitirmek isterim

Akıllı köprüyü bulana kadar, deli suyu geçer.

Sevgiyle kalın.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s