CANAN HEVEDANLI

Hani deriz ya, bana yaşattığını yaşa .işte tamda öyle.

Dünya dönüşümle devam eder, durduğu an yaşam biter. Tüm bilgiler de bunu söyler, böyle olduğunu anlatır. Sistem bunun üzerine kuruludur. Yaşam için, varolmak için, hareket, ( eylem ) o yüzden çok önemlidir. Belli bir denge vardır ve bu dengede hareket etmesi gerekir. Bilim bunu ispatlamıştır.

Bizler beşer varlıklar olarak; herşeyin  elle tutulur gözle görülür olmasını isteriz. Peki duyguları nasıl görücez ve hissedecez?.  Bedenimizde hissederiz, karşımızdaki kişide görürüz. Karşımızda ki kişiden,  beklediğimiz, istediğimiz duyguları biz vericez, ona ileticez ve geri bize yansıyacak. Karşıdan yansıyan ve de hissettiğimiz her duygu aslında bizim ona ilettiğimizdir. Yani ne ekersek onu biçeriz.

Sevdiğini söylersin sevilmediğini hissedersin. Aslında hissettigin  neyse, verdiğin odur. Sizden çıkan duygu size geri gelir. Eger sevilmediğinizi hissediyorsaniz sizde sevmiyorsunuzdur. Güvenirseniz  güvenir, ilgiliyseniz ilgilenir , severseniz sever, kızarsanız  kızar, nefret ederseniz  nefret eder……Duygu gider çarpar ve geri döner.Tıpkı ayna gibi. Dönüşümü tamamlar.

Duygularınızı iyi analiz ederseniz üzülmezsiniz. Verdiğinizin karşılığı olduğunu anlarsınız.

O yüzden nasıl yaşamak istiyorsanız öyle davranın, çünkü öyle hissedeceksiniz. Mutlaka ki duygunuz size geri dönecektir. Vermeden almak bir tek yaradana has bir durumdur. Çünkü yaradanın karşılığı yoktur, eşi yoktur. Benzeri yoktur.

Vericez – alıcaz. Verdiğinden  – aldığın olmadığına kesin eminsen o doğru kişi değil ya da yaşamak istediğin duyguyu ondan almaktan vazgeç. Verdiğini alacağın kişi  tekrar karşına çıkacaktır veya başkasıdır. Korkma!.

Hayat bir oyun. Rolünü ve yaşamını sen sec.

Guzel duygularınızı cömertçe kullanacağınız insanlar diliyorum.

Sevgiyle kalın.