Kararsızlık; hedefsizliği, hedefsizlik belirsizliği doğurur.
Bunların her birinin sebeplerini, mekanizmalarını farkettiğimizde , iyileştirdigimiz gibi, hayatımızda da çeşitli dönüşümler meydana gelir.
Karar merci, bizim güç merkezimizdir. Eril sistem olan, babayla ilgili hal ve durumlarla bağlantılıdır. Kişi babasıyla ilgili veya evdeki eril enerjiyle ilgili her hangi bir konuda sorun veya problem yaşıyor ise, her hangi bir konuda da karar veremez hale gelir. Böylelikle kişi kendini güçsüz, yetersiz ve değersiz hisseder.
Kişi evdeki eril veya otorite ile ilgili çocukluğunda yetiştiği alanda, yeteri kadar değer verilmediğini, sevilmediğini, onaylanmadığını hissediyor ise o zaman kendini zayıflatıp güçsüzleştirir. Bu güçsüzlük ve zayıflık kişinin hayat içerisinde, kendisiyle ilgili çeşitli kararları verememesine, bu durum da belirsizliğe ve bu belirsizlikle hedefsizliğe yol açar.
Özellikle erille, eğer otorite baba ise bununla ilgili bir sorun mevcut durumdadır ve kişi bir konuda dağınık olur. Onun için bütün dağınıklığın sebebi kökeni yine eril enerji ile ilgili sorunlar problemlerdir. Otorite ile ilgili bir alış veriş bozukluğu var ise yada kişi, kanun koyucularla, müdürü, amiri, öğretmeni, patronu, devlet otoritesiyle uyumsuzluk isyan yada başkaldırı hali yaşıyor ise, ayrıca bedende de çeşitli yansımalarla kendini gösterir; boyun tutulması, dizlerde sorun ,ağrı ,safra kesesi rahatsızlıkları ,damar sertlikleri bunlarla alakalıdır ve kesinlikle imkansız , mümkün değil, asla gibi sık tekrar sert kelimeler kullanır ve hayatına yansıtır.
Bu belirsizliği ortadan kaldırmak için öncelikle geçmişle, anne babamızdan aldığımız miraslarla ilgili barış yapmamız çok önemli. Bazı kişiler de mirası almadan iade etmeye çalışır. Eve almadığın bir misafiri yolcu edemezsin. Onun için çocuklukta, ergenlikte bugüne kadar yaşanan aileyle ilgili konuları, problem zannedilen şeyleri, öncelikle neden ihtiyaç duyulduğu ile ilgili içeri almak çok önemli. Bu anneye şundan dolayı babaya bundan dolayı ihtiyacım vardı!diyebilmek gerekir. Ne kadar belirleyip görebilirsek, gördüğümüz kadar kabul edebiliriz. Kabul etmediğin hiç birseyi dönüştüremezsin. Bu bir yasadır.
Otorite baba veya bazen evde annelerde otorite olabilir, yaşanan baskıya neden ihtiyaç duyulduğu incelenip tespit edilmelidir. İhtiyaç duyanların bir çoğuda özellikle bu hayata topraklanmakta zorlanan kişilerdir.
Hayat içerisinde çeşitli fiziksel durumlar, şiddet, dayak, baskı kapatılma hatta tacizlere giden durumlar yada bunları çok yumuşak yaşadıysa bile hayat içerisinde, içerde isyan devam ediyorsa otoriteyle yeteri kadar barışmadıysa aslında perde arkasında hakiki otoriteye yani yaradanla olan kavgası vardır. Bu sorunun kaynağında ve temelinde ise dünyayı hayatı yeterince yaşanabilir bulmamak hayatı doğru şekilde sevmemek vardır.
Yani hayatı gerçekten güzellikleriyle kucaklayabiliyorsan, o zaman otoriteyle barışıyorsun, otoriteyle barıştığın için de, güç merkezi doğru şekilde çalışmaya başlar. Çünkü otoritenin yaradanın sana verdiği gücü içeriye alıp kabul etmeye başlıyorsun.
Bu gücüde aldıysan artık hayat içerisinde karar vermeye başlıyorsun. Karar vermek, kişiyi faydalı faydasızdan ayırt etmeye başlaması, bulanık, belirsiz, öfke ve kırgınlıkların kenara çekildiği ve netleşildigi, bu netligin ise hedefe götürdüğü durumdur.
Hedefi görebilmek , önce otoriteyle erille yaradanla barışıp, kendi yaratımlarınıda hayata davet edip ısmarladıklarını kabul ederek,hayatta bir dönüşüm meydana getirir.
Bir çok insanın işin içinden çıkmaya çalıştığı çok zor zannettiği bir konunun ne kadar kolay çözüleceğinin anahtarıdır.
Her birimiz sorun veya çözmek istediğimiz bir konuda yapılması gereken, gerçekten yaşadığımız hayatın ısmarlama ve siparişlerden meydana geldiği, hatta şuanda bile çeşitli isteklerle, taleplerle, ifadelerle, dua ve niyetlerle, hayatı, kişinin şekillendirdiği ve bu hayat için kişiye yetki verildiği bu gücün kişide olduğunu farketmesi önemli ve gereklidir.
Bu farkedildigi zaman; mekanizmalardaki faydalıyı iyi kavrar. Kişi, iyi hissettirenin yanında olur. Seçimleri kendi mekezinden yaptığı için hangi insanlar iyi geliyor, hangi ortam, hangi durum onu kucaklayacak, buluştukları ona huzur verecek, mutlu edecek, bilir ve seçimini yapar. Bu yönelim artık belirsizliğin sona erdiğinin müjdecisidir
Hedef konusuna tekrar değinirsek, Baba, otorite ve ruhsal planla ne kadar barışabilinirse o kadar uzakları ve geleceği görebilir. Ufuk o oranda açılır.
Gelecek, uzağı görme erille babayla otoriteyle ilgili, yakını görme anneyle ilgili sorunlardır.
Kendi çapımızın içinde yani kendi içimizde, bir çok sorun yada problem dediğimiz konuların çözümü mevcuttur isteyen şifasını bulur.
Sevgiyle kalın.