Kişi bedenini, hayatını, duygu sistemini rahat ettirmek için konfor alanından, yani bildiği, alıştığı alandan çıkmak istemez.
Konforu, amaç edinen bir realite içine girer ise bu alanda bencilleşir ve sürekli alma durumu gelişir.
Konfor, kişiye hizmet etmesi gerekirken; bu tür durumlarda kişi o alana yada o alandakilere hizmet eder.
Kişiye sunulan tüm güzellikler, tüm lüksler, hayatın tüm tatları gelişmesini, ilerlemesini sağlamak için birer araçtır. Ona verilen zamanda bütün bunlardan faydalanması gerekir. Aracı amaç edinen onun kölesi bağımlısı olmak durumundadır.
Erteleme yapan kişiler konforu amaç etmiş durumundadır. Sonra yaparım, sonra hallederim, kalsın, şimdi zamanı değil diyerek erteler. Yöneldigi zaman da suçluluk duyar. Çünkü kendini ertelemeye alışmıştır. Oysaki o anda o enerjide yapılması gerekir.
Aynı zihin yapısı, alışılan durum, düzen yada bildiği konunun konforundan çıkmak istemeyebilir. Maddeye bağımlı olup maddenin karşısında, sürekli maneviyat diyenin, maneviyat karşısında, o halin putluğu putperestliğiyle, eninde sonunda bir deprem, bir yıldırım yada yaşayacakları bir olay kazası ve durumuyla, devrilmek, yıkılmak, kırılmak, iyileştirici bir etkiyle buluşmak durumunda kalır. Hayatı erteleyen, önceliği kendi olmayan ve konfor alanını kaybetmekten korkan kişiler in yavaş yavaş tembelleştigi de görülür.
Bazı kişilerde bir alanda çok çalışkan gibi yapıp zihnini aşırı , iş, ibadet, spor, üretim alanı dahil tek bir konuda kalıp diğer durumları ihmal edebilir.
Buda erteleme ve ötelemedir. Buda tembelliğin başka bir boyutudur
Sadece ibadet, iş, okul, aile, kalıplaşmış fikirler veya üretim alanında durmak kişinin negatif alanı olur. Ertelediği ve öteledigi alanlar kişiden hesap sorar.
Bir çok bedensel rahatsızlığın sorunların orta ve ileri yaşlarda kapısını çalmasının nedeni, kendini ve hayatı ertelediğindendir. Özellikle kalp ve diger organ rahatsızlıkları, vücut içerisinde ki toksinlerin belli yerlerde ve dolaşım sisteminin içerisinde birikmesi duygu ve enerji kirliliğinden dolayı ortaya çıkar. Çok ağır düzeyli hastalıkların bir çoğu kişinin kendini, hayatını erteldiğinden kaynaklıdır.
Emanet edilen hayatın, zamanın enerjinin ve sunulan güzelliklerin, değeri bilindikçe değerlenecektir.
Ertelediğin kendinsin, sensin, sana verilen bu değerli hayattır.
Öyleyse hayatı ertelemeyi bırak, gel tamda şimdi ve ritimle bu hayat trenine atlayalım, birlikte güzellikleri, tatları, lezzetleri seyredelim, bu şahitliğin kıymetini bilelim kıymetimiz bilinsin. Kucaklayıp, kucaklanalım.
Sevgiyle kalın.
Eyvallah. Ne mutlu o anı yaşayanlara ve yaşatana
BeğenLiked by 1 kişi