Hislerle barışalım

Hissiz, duyarsız kişiler ve bu kişlerin oluşturduğu bir toplum olma yolunda olduğumuz sürekli bi şekilde dile getiriliyor ve de gözlemleniyor.

Bu şekilde olmaması ve devam etmemesi için sürekli uyarılar, telkinler, dualar, teşvikler ve söylemler yapılıyor.

İnsan niye hissizlesir!!!

Kişide travma oluşturmuş, yaşamış olduğu bir kayıp anne, baba, kardeş, eş….vs veya yaşadığı bir olay karşısında o anki duygusunu kapatır.

Bu; sevgi, aşk, güven, cesaret, cinsellik, aidiyet gibi duygularının bir veya birkaç ından dolayı acı, hoş olmayan bir durum yaşamıştır, canı yanmıştır ve bir daha yaşamamak için o duygusunu kapatmıştır. Belkide farkında olmadanda kapatmış olabilir.

Sorun burda başlar;

Sistemde, yani bedende duygular tek bir şartel gibidir. Şalteri kapattınmı tüm hisler yani duygular kapanır. Kişi aslında tek bir duygusunu kapatır, diğerlerinin kapandığının farkında olmadığı için hissizlesir. Diger duygularını zorlasa bile bir müddet sonra hissizleşme gibi bir durum oluşur.

Bu durumdan rahatsız olan kişi uzun bir müddet sonra yediği yemeğin bile tadını alamaz olur.

Ağzımın hiç tadı yok !

Mutsuzum niye bilmiyorum, hiç tadım yok demeye başlar. Yaşam onun için anlamsızlaşır. Yaptığı hiç birsey onu tatmin etmez.

Alarm çalar aslında !!!

Bu hissizleşme durumu kişiyi rahatsız ettikçe, oda etrafını rahatsız eder. Sorun çevresindekiler ve yanindakilerde sanır.

Sevemez, güvenemez, ait hissetmez ilişkiden kaçınır vs……….

Sevmiyorsun der!!! Güvenmiyorum der!!! Istemiyorsun der!!!

Çünkü hissetmiyorum der.!!!

sürekli diğerlerini suçlar.

Kimileride hissiz yaşamaya devam eder. pek irdelemez, şikayet etmez, çevresi tarafından duygusuz hissiz diye yaftalanır.

Oysaki duygu şalteri kapalıdır. Ne için ne yüzünden bilinmediği için hissiz diye eleştirmek pek te doğru değildir.

Ne olduda böyle oldu, ne yaşadı ki böyle oldu diye bakmak daha doğrudur.

Dolayısıyle kişinin bu durumu farkedip yaşadığı o travmayla kayıpla veya olayla ilgili durumu kabul edip yüzleşip ilgili duygusuyla barışıp şalteri açması gerekir. Bunu kendisi farkedip düzeltebilir veya destek alabilir.

Yoksa tatsız tussuz bir hayat ve hissiz bir toplum olmaktan kaçamayız.

Sevgiyle kalın.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s