Ötekileştirme!!!
Güçlü kadınlar yetiştirin! diye sürekli söylemler, yazılar sitemli sözcükler, yürüyüşler, başkaldırmalar….
Şiddeti seçen kişiler güçlü değil, aksine zayıf kişiliklerdir. Bu kadın ve ya erkek farketmez.
Aileler, çocuklarını büyütürken gözlemlerim; güçlü kadın, zayıf erkek yetiştirme çabasındalar.
Erkeğe yapma, kadına yap zihniyeti almış başını gidiyor . . .
Konu; erkek kadın degil, şiddet olmalı!!!
Bunun cinsiyeti yoktur. Sarmal bir durumda. Şiddeti ortadan kaldırmak yada kontrol altına almak gerekirken, cinsiyet ayırımını oluşturan, asıl konudan uzaklaşıp anlamsız bir şekilde, erkekleri güçsüzleştirmeye, korkutmaya, baskı altına alınmaya gidiliyor. Bu güçsüz erkekler sonra kadın dövüyor, öldürüyor veya hırpalıyor. Işte sarmal burası!!!!!!!!
Çocukluğunda, anne ve babadan eksik duygularla, baskı altında büyüyen çocuklar, kendi hayatlarında malesef şiddete yöneliyorlar. Bir digeri, ailesinde yaşadığı ortamın devamı olarak, kendi yaşantısında aynısını uygulamaya çalışıyor.
Kadını koruma projeleri, yasal düzenlemeler her geçen gün önem kazanıp, artırılırken en etkili kişilerin anne ve babalar olduğu gerçeğini fazlaca vurgulamak gerektiğini düşünüyorum.
Karşı cinsle ilişki ailede başlar.
Anne baba; çocuğuna cins ayırımı yapmadan sevgiyi, saygıyı, özeni, değer vermeyi, merhameti, vicdanlı olmayı öğretmeli, en özet şekliyle çocuklarının iyi duygularını büyütmelidir!!!
” Bunları öğrenmek çocuklara çok pahalıya mal olmadan “……
Egitim okulda!!!!
Öğretim !!!
Hapishane veya mezarlıkta değil, EVDE olmalıdır.
Ey Anne Babalar!!!
” Paranı ver Doktor olsun, Sevgini ver adam olsun,”
Maneviyat lazım toplumlara!!!
Sevgi lazım toplumlara!!!
Sevgiyle kalın.